Edebiyat

14 Aralık 2015 Pazartesi

Mor menekşeler

Cümlelerime “seviyor, sevmiyor…” diye başlarsam, eminim herkesin aklına ilk gelen şey papatyalardır. Beyaz papatyalar ne kadar da güzeller dimi. Tüm çiçeklerin içerisinden çok özel bir çiçek var. En güzelleri. Mor menekşeler mesela. Kokladığın zaman seni kokusuna hapsediyor.
Güzeli seven bir yapıya sahiptim. Papatyalarda güzeller güzeli bir çiçekti. Ama mor menekşeler kadar güzel olamazdı. Küçükken alırdım elime bir papatya başlardım kopartmaya. Seviyor, sevmiyor Seviyor, sevmiyor…”Sona kalan kanadı kopartırken sevmiyor denk gelirdi bana hep. Ne kadar da canice bir şey dimi. Küçücük papatyaların tek tek kanatlarını kopartıyor. Artık büyüdüm. Aklım başıma geldi. Birkaç adım attıktan sonra aralarına karışmış mor bir tane mor menekşe dikkatimi çekmişti. O kadar çok belli ediyordu kendini sanki el uzatıyordu bana.
Rüzgar vurdukça gel dercesine sallanıyordu. Gittim gizlice koparttım yanıma aldım 1 ay gibi bir süre gömleğimin sol üst cebinde taşımaya başladım. Çünkü mordu. Çünkü bana seni andırdı. Kurumuştu ama benim burnuma kokusu hala aynı geliyordu. 1 ay sonra kayboldu. Allah cezamı verdi. O menekşeyi kaybettikten sonra işim hiç rast gitmedi.

Hep bir aksilik, hep bir şanssızlık. Bir şey olmaz alt tarafı bir menekşe. Bir şey olur bir şey olmaz sanane be. Seni andıran seni hatırlatan ne varsa birini kaybettiğim anda başıma olmadık şeyler geliyor. Bu seni sevmemin sebebi işte. menekşelerden bahsetmişken, sever misin sen menekşe? Ama mor olanından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder