Konuşurken
boğazımı yakıyor nefesim. Boş yere konuştuğum içindir belki. Çok konuşan
birisiydim. Çok konuşan, hep konuşan. Ama artık buna dur demenin vakti geldi. Bundan
sonra çok yazan birisiyim. Çok yazan, hep yazan. Marifet yazmakta değil.
Yalnızlık
çok garip bir şeydir. Bunu en iyi anlayanlardanım.
Doğumda
annesini kaybetmiş bebek gibi.
Mor
defterim var benim. Sevdiğim kadını hayatımda hiç görmeden önce karşıma
çıkmıştı bu defter. Delirme belirtileri başladı bende. Galiba aşırı dozda
sevmeye maruz kalacağımın bir işaretiydi.
Benim olayımın
başlangıç nedeni olan o defterdi. Defteri ne zaman elime alsam güçsüzleşiyorum.
Canım ninem benim. Kattığı değişik meyvelerle bir karışım yapar ve kavanoza
doldurur. Ve ben yazılarımı yazarken o kavanozdaki içecekten alıyorum gücümü. Bir
defter iki kalem ve bir de dayanıklılık iksiri. Sanki bir büyücü sanki bir
sihirbazdı.
Dünya da
keşke masallar gibi olsa. Ne güzel olmaz mıydı?
Hep mutlu
sonla biten hayatlar olurdu. Hayal gibi çok güzeller dimi. Zaten hepsi kocaman
bir hayal. Birde hayat var. Mutsuz sonla biten hikayeler den derlenen koca bir
gerçek var. İmkansızlıklar ile dolu ve mucizelerin nadiren olduğu gerçek bir
hayat. Herkes ile uğraşan baş belası bir ucube. Laftan anlamayan çocuk gibi. Herkese
sesini duyuran ve aklını karıştıran bir sesti. Bu sefer de sen beni dinlesen be
hayat. ağlatacağım çok şey var. Ulan az daha anlatsam seni bile ağlatacak
derdim var. Aşk diye bir şey varmış. Küçükken bir masalda okumuştum.
Hatta
Bir varmış, bir yokmuş. Gelip geçici olduğu masallardan belliydi.
İnanın bir
tutsaydım onun ellerini. Ortada ne aşk kalırdı nede sevda.
İçimde hala sevenlere dair bir umut vardı. Ama
bir o kadar da asla saklanamayacak olan hasretin yanında elbette. Fillerin uçacağına
ya da kırmızı kar yağacağına inanmak gibiydi sevmek. İmkansız olanı beklemek. İmkansız
olanı sevmek. Sıradan olmamak. Benden başka
insanlara ne köy olur nede kasaba. Sende ne var bilmiyorum. Neden sen onu da
bilmiyorum. Bir zat gelse rüyama anlatsa nedenini içim rahatlasa ne kadar da
güzel olur. sevdikçe güçleniyorum adeta. Bir o kadarda elim kolum bağlanıyor.
Yüksek
dağlara haykırsam seni,
Yıkılır
mıydı üzerime benim?
Alevlere
doğru üflesem seni,
Sarar mıydı
tüm gücüyle bedenimi?
Bahsetsem
biraz yaradana seni,
Kavuşturur
muydu tüm sevenleri?
Savaşta
esir düşmüş askere anlatsam seni,
Dayanamazdı
herkesi öldürür gelir miydi geri?
:)
YanıtlaSil